Hayvan Çiftliği
“BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR AMA BAZILARI DİĞERLERİNDEN DAHA EŞİTTİR”
Bir yazar için gerçeği anlatmanın ve sistemi eleştirmenin sonsuz yolları vardır. Bu yolları keşfedebildiği ve insanlık adına susmadığı için de büyüktür o yazarlar. Rejimler, hele totaliter rejimler ellerinde tuttukları güç ve aygıtlarla hak ve özgürlükleri diledikleri gibi ihlal ederler.
George Orwell’ın Hayvan Çiftliği, bu büyük ihlale zekice bir başkaldırıdır. Gücünü anlatımındaki dolayımdan alır ama herkes anlamıştır bu dolayımın işaret ettiği özneyi, kurumu, rejimi. İlk bakışta Sosyalizm, Stalinizm’e dikilmiş bir yön levhası olsa bile Hayvan Çiftliği, her zaman her yerde sınıf farklılıkları, eşitlik, adalet ve güç temaları etrafında kurgulanmış bir ölümsüz “fabl”dır.
Bir çiftlik dolusu hayvan, otoriteyi elinde bulunduran insan “türüne” başkaldırır. Zaman içinde başlar ayak, ayaklar baş olduğunda işler “ideal” olandan çok uzaktır. Acaba bu başkaldırının muhatabı insanlar mı olmalıydı yoksa düzenin kendisi mi? İnsan ve hayvan türü arasındaki savaş bu kez hayvanların lehine. Hayvanlar artık eşit, fakat bazıları “daha” eşitken gerçek eşitlikten söz edilebilir mi?
Hayvan çiftlikleri çoktan masum artık günümüzün rejim ve insan toplulukları karşısında.
Hayvan Çiftliği
“BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR AMA BAZILARI DİĞERLERİNDEN DAHA EŞİTTİR”
Bir yazar için gerçeği anlatmanın ve sistemi eleştirmenin sonsuz yolları vardır. Bu yolları keşfedebildiği ve insanlık adına susmadığı için de büyüktür o yazarlar. Rejimler, hele totaliter rejimler ellerinde tuttukları güç ve aygıtlarla hak ve özgürlükleri diledikleri gibi ihlal ederler.
George Orwell’ın Hayvan Çiftliği, bu büyük ihlale zekice bir başkaldırıdır. Gücünü anlatımındaki dolayımdan alır ama herkes anlamıştır bu dolayımın işaret ettiği özneyi, kurumu, rejimi. İlk bakışta Sosyalizm, Stalinizm’e dikilmiş bir yön levhası olsa bile Hayvan Çiftliği, her zaman her yerde sınıf farklılıkları, eşitlik, adalet ve güç temaları etrafında kurgulanmış bir ölümsüz “fabl”dır.
Bir çiftlik dolusu hayvan, otoriteyi elinde bulunduran insan “türüne” başkaldırır. Zaman içinde başlar ayak, ayaklar baş olduğunda işler “ideal” olandan çok uzaktır. Acaba bu başkaldırının muhatabı insanlar mı olmalıydı yoksa düzenin kendisi mi? İnsan ve hayvan türü arasındaki savaş bu kez hayvanların lehine. Hayvanlar artık eşit, fakat bazıları “daha” eşitken gerçek eşitlikten söz edilebilir mi?
Hayvan çiftlikleri çoktan masum artık günümüzün rejim ve insan toplulukları karşısında.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 59,00 | 59,00 |