Bu Mülkün Sultanları

Stok Kodu:
9786254491955
Boyut:
12 X 20
Sayfa Sayısı:
550
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2020 Aralık
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
I.Hamur
Kategori:
180,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 180,00TL
Temin süresi 3 gündür.
9786254491955
362741
Bu Mülkün Sultanları
Bu Mülkün Sultanları
180.00

Bu Mülkün Sultanları

 

Bu kitapta Osmanlılığı temsil eden 36 –şayet Fetret beyleri Emir Süleyman ve Musa Çelebi de sayılırsa 38– padişahın yaşamöyküsü, ilgiyle okunacak tarzda ve arada kaynak yapıtlardan kısa alıntılara da yer verilerek anlatılmıştır. Yetki ve protokol bakımından Türk, Sasani, Abbasi, Bizans imparatorluklarının, çağa ve bölgeye uyarlanmış özgün bir sentezi olan padişahlık; temelde “padişah olmazsa düzen de olmaz” ilkesine dayanıyordu. Padişah-halifenin “Buyurdum ki” sözcüğünü içeren ferman ve iradelerinin gereğini yapmamak hem suç hem günahtı. Padişahlar, 1300’lerden 1453’e değin daha yalın ve beşeri kimliklerle büyükçe bir Türk beyliğini temsil eden “gazi” beyler ve hanlar iken, 1453’ten 1839’a uzanan yaklaşık dört yüzyıl boyunca mutlak monarşinin imparatorlar için öngördüğü bütün yetkileri üstlendiler. Tanrı’nın yeryüzündeki gölgesi sayılmaları da bu dönemdedir. Otokratik çağdaşlaşma ve meşruti monarşi evresi sayılan 1839-1922 döneminin başında, Abdülmecid ve kardeşi Abdülaziz ile büyük oğlu V. Murad Tanzimatı; yine Abdülmecid’in oğulları olan son üç padişahtan II. Abdülhamid ilan ettiği Meşrutiyet Kanun-i Esasi’sini askıya alarak “istibdat” (kişisel, keyfi, sindirici yönetim) denilen bir saltanat rejimini; V. Mehmed Reşad ikinci kez ilan edilen Meşrutiyet’in neredeyse yetkisiz simgesel padişahlığını, VI. Mehmed Vahideddin ise ağabeyi II. Abdülhamid’in istibdadına özense de çözülüşün ve çöküşün sorumluluğu omuzlarına yüklenen “son padişah” bahtsızlığını temsil etmişlerdir.

Bu Mülkün Sultanları

 

Bu kitapta Osmanlılığı temsil eden 36 –şayet Fetret beyleri Emir Süleyman ve Musa Çelebi de sayılırsa 38– padişahın yaşamöyküsü, ilgiyle okunacak tarzda ve arada kaynak yapıtlardan kısa alıntılara da yer verilerek anlatılmıştır. Yetki ve protokol bakımından Türk, Sasani, Abbasi, Bizans imparatorluklarının, çağa ve bölgeye uyarlanmış özgün bir sentezi olan padişahlık; temelde “padişah olmazsa düzen de olmaz” ilkesine dayanıyordu. Padişah-halifenin “Buyurdum ki” sözcüğünü içeren ferman ve iradelerinin gereğini yapmamak hem suç hem günahtı. Padişahlar, 1300’lerden 1453’e değin daha yalın ve beşeri kimliklerle büyükçe bir Türk beyliğini temsil eden “gazi” beyler ve hanlar iken, 1453’ten 1839’a uzanan yaklaşık dört yüzyıl boyunca mutlak monarşinin imparatorlar için öngördüğü bütün yetkileri üstlendiler. Tanrı’nın yeryüzündeki gölgesi sayılmaları da bu dönemdedir. Otokratik çağdaşlaşma ve meşruti monarşi evresi sayılan 1839-1922 döneminin başında, Abdülmecid ve kardeşi Abdülaziz ile büyük oğlu V. Murad Tanzimatı; yine Abdülmecid’in oğulları olan son üç padişahtan II. Abdülhamid ilan ettiği Meşrutiyet Kanun-i Esasi’sini askıya alarak “istibdat” (kişisel, keyfi, sindirici yönetim) denilen bir saltanat rejimini; V. Mehmed Reşad ikinci kez ilan edilen Meşrutiyet’in neredeyse yetkisiz simgesel padişahlığını, VI. Mehmed Vahideddin ise ağabeyi II. Abdülhamid’in istibdadına özense de çözülüşün ve çöküşün sorumluluğu omuzlarına yüklenen “son padişah” bahtsızlığını temsil etmişlerdir.

Iyzico İle Öde
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 180,00    180,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat